Bugün 23 Haziran 2017, Bilge doğalı tam 2 yıl oldu. Eğer benim canım kızım, ciğerim kızım, melek kızım yaşasaydı bugün tam 2 yaşında olacaktı…
İki yıl önce bugün de her gün olduğu gibi dünyanın her yerinde binlerce bebek dünyaya geldi. Bazıları açlığın, kuraklığın, bazıları savaşın, bazıları da sıcacık evlerin zengin sofraların içine doğdular. Bilge ise kendi hayatta kalma mücadelesinin içine doğdu.
İşte bu yüzden bu sabah dünyanın her yerinde pek çok anne biraz telaşlı uyandı. Bir kısmı doğum günü kavramından habersiz var olma telaşındayken, o sıcacık evlerde zengin sofralara sahip olanların telaşı ise bugünün çocuklarının doğum günü olmasıydı. Belki gündüz bir parti vardı belki akşam eve misafir gelecekti. Ne zamandır düşündükleri hazırlıkları yapacak, belki güzel yemekler hazırlayacaklardı. Sonra ne giymeliydi, çocuğa ne giydirmeliydi? Acaba kimler gelecek neler getireceklerdi?
Bense uyandım bu sabah, Bilge gittikten sonra her sabah olduğu ve buna şaşırdığım gibi uyandım yine. Düşündüm, Bilge hayatta olsaydı ben neler yapardım? Gözlerim doldu. Arkadaşlarımın çocuklarının doğum günlerini getirdim gözümün önüne, gözlerim doldu. Ben de bir telaşla uyandım bu sabah, ama benim sorularım farklıydı. Bilge’nin gitmiş olması onun doğum gününü kutlamama engel miydi? Değildi çünkü ben her gün şükrediyordum nolursa olsun kızım “iyi ki doğmuş” diye. Peki hayatta olmayan bir evladın doğum günü nasıl kutlanırdı? Ne hediye edilirdi ona? Acaba bu kez mezarına koymaya hangi çiçekleri almalıydım?.
Bilge doğalı tam 2 yıl oldu. O hayattayken ondan başka hiçbir şey düşünmediğim gibi o gittikten sonra da onu düşünmediğim, özlemediğim bir günüm bile geçmedi. Soruyorlar ya hani “zaman geçtikçe daha iyileşmiyor musun?” diye. Zaman geçtikçe daha çok özlüyorum. Onun yaşıtı çocukların büyüdüğünü gördükçe yaram daha çok kanıyor. Kafamda cevaplayamadığım binlerce soruyla bakıyorum yarına ben.
Bilge doğdu, savaştı, öğretti ve gitti. Benim Bilge kızım, ışıklar içinde uyusun. Ben de bir şiir yazdım ona, 2. Doğum günü için. Şimdi de gidip hazırlanmalıyım, zira akşama kızımın doğum günü yemeği var. Kızımın babasıyla baş başa kutlayacağız onun ikinci yaşını; kaybımızın acısı ömürlük olsa da bize yaşattığı sevgi ve öğrettikleri için şükrederek…